Erzurum’da bulunan ilk tabyalar, Osmanlı-İran savaşları dönemine kadar uzanmaktadır. Ancak en büyük ve önemli tabyalar, 19. yüzyılın başından itibaren Rus baskınlarına karşı şehri savunmak amacıyla inşa edilmiştir. Şehrin etrafındaki yüksek tepelere yapılan 22 stratejik yapı, karargah binaları, askeri barınaklar, eğitim sahaları, yemekhaneler, sarnıçlar ve pusu odaları içermektedir. Tabyalar bazen tek başlarına, bazen de birkaç büyük yapı birleşerek oluşur. Tabyaların büyüklükleri ve konumları farklılık gösterirken, en önemlileri Mecidiye ve Aziziye tabyalarıdır. Bu tabyalar, şehrin hemen doğusunda bulunmaktadır.
Erzurum’da bulunan tabyaların tarihi, 18. yüzyılda Osmanlı-İran savaşına kadar uzanır. Ancak, en büyük ve stratejik öneme sahip olanları 19. yüzyıl başında, Rusların Doğu Anadolu’ya baskın ve istilaları sırasında şehri korumak amacıyla inşa edilmiştir. Tümü taştan yapılmış olan tabyaların mimari üslubu değil, sağlamlık ve kullanım esasları önceliklidir. Tabyalar, yan yana odalardan oluşur ve üzerleri kalın bir toprak tabakasıyla kaplıdır. Düşmanın geleceği yönün öteki tarafında askerlerin toplanma avlularına, depo, revir gibi bölümlere yer verilmiştir. En geniş bölümlerinde kışla odaları yer alır ve bunlar birbirleri ile bağlantılı dikdörtgen şeklinde inşa edilmiştir. Odaların genişlikleri 3-4 metre, derinlikleri 6-14,5 metredir ve çoğunlukla tek katlıdır. Bazı kışla odaları ahşap kalaslarla ikiye bölünmüş ve iki katlı hale getirilmiştir. Özellikle Mecidiye ve Aziziye tabyaları, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’nda (93 Harbi) Rusların ilerleyişinin durdurulmasında kritik bir rol oynamıştır.